top of page

BAZEN DE YAZIYORUM...

asliozgeylmz

İçimiz neyse, dışımız da her zaman o’dur. İnsanlar sizinle konuşuyor gibi görünebilir ama aslında kendileriyle ilgili konuşuyorlardır.


Çocukluğunda sürekli eleştirilmiş ve suçlanmış yaralı yetişkinler, bugün etrafındaki herkesi, en çok da “o çok sevdiklerini” hunharca eleştiren ve suçlayan kişiler olurlar. Yaralı yetişkinler aslında yara aldıkları o çocuk yaşlarında kalmış yaralı çocuklardır da – yaşları gerçekte kaç olursa olsun…

---

Kendisini bilinçaltı seviyesinde gerçekten tam gören, bir başkasında eksik görmeye odaklanmaz. Çünkü buna gerek duymaz. Gücünden emin olan, “beni görün, gücüme saygı duyun” diye ayaklarını yere vuran çocuk gibi kendini duyurmak için bağırıp çığırmaz, etrafını eleştirileriyle yıkmaya çalışmaz, suçlamalarıyla kendini güçlü hissedeceği yanılgısına kapılmaz… Çünkü dedim ya, gerek duymaz.

Tam olan, tam hisseden “sakin” kalabilendir. Kendini gerçekten bilendir. Sakinlikten kasıt pasiflik değil elbette. Pasif olup, tüm eleştiri ve suçları kabul etmek ve kendini dövmekten asla bahsetmiyorum yani. Sakinlik derken o an ne hissederse hissetsin, hızlıca öze dönebilmekten, “bu olayın benimle hiç bir ilgisi yok” diyip, üstünden ona lazım olmayan ve hatta ona ait bile olmayan tüm duyguları sektirebilenlerden bahsediyorum.

---

“Önce ben” denilen şey işte tam da bu…

Duygularımız sonrası verdiğimiz tüm tepkilerin, acı bedenimizin bu hale gelmesinin mutlaka bir nedeni var. Hepsi, hem de hepsi, bir şeylerin sonucu sadece. İşte “önce ben” diyen bunları keşfetmeyi seçen kişi…

Anlamak, gerçekten idrak etmekse gerçek SEN’i yaşama özgürlüğü…Bunu idrak ettiğinde korkusuzca atacağın adımlar, yapacağın tüm değişimler ve karşılaşacağın dönüşümler ise muhteşem de öte…

---

Bunu sen de yapabilirsin. Üzerinden sana ait olmayan tüm duyguları gönderebilir veya gelenleri olduğu haliyle yaşamaya gücün olduğunu, hepsinin nedeninin gerçek SEN’i bulman için bir fırsat olduğunu fark edebilirsin.

İlk adım ise içindeki o küçük çocuğa bakmak… Gözlerini kapatıp çocukluk odandaki o küçük haline bak şimdi. Ne yapıyor o çocuk, nasıl hissediyor, neye ihtiyacı var?

Korkma… O odaya gir, oradaki küçük çocuk senden başkası değil…

1
2
bottom of page